ICERIDEN

insider/iceriden

(Ayca Ceylan ile)

Arketipler, insanlık tarihinin tüm kültürel birikimini içinde barındıran ilk örneklerdir ve bu örnekler öncelikle bireyleri ve daha sonra kolektif bilinçdışı aracılığıyla toplumsal yapıyı etkilemektedirler. İnterdisipliner bir kesişim metodu olarak kullanılan fotoğraf ve video ile modern bir mekan olan elektrik santralinde kadının doğa ve kültür ikiliği sorgulamaya açılmıştır. Mekansal hafızanın en belirgin özelliği bu mekanda 50’li yıllardan itibaren enerjinin üretimi patriyarka üzerinden gerçekleşmektedir. Kadınlar lojmanlar içerisinde iyi birer anne ve eş olarak bu üretimde görülmeyen emekleri ile katkıda bulunmaktadırlar. Bu çalışma bu nedenle ikili algı sistemlerinden hareketle kadının konumlandırılışı açısından en kapsayıcı temel iki arketipten olan  Madonna ve Bakire arketiplerinden yola çıkılacaktır. Madonna imgesi bakire imgesinin karşısında onun tezatıymış gibi yer alır. Daha farklı bir şekilde söylemek gerekirse, bakire arketipi kişinin içindeki kutsal anneyi harekete geçiriyorsa; Madonna arketipi de içsel fahişeyi canlandırıyordur…

 

 

Feminist eleştiri, interdisipliner çalışma alanlarının Kültürel Çalışmalar Ekolü ile popüler hale gelmesi sonucunda son dönem kuramsal çalışmalarda kendi içinde döngüsel bir eleştiri metodu haline gelmiştir. Bu noktada sorun feminist eleştirinin kendisinde değil literatürdeki tekrar eden bazı teorik çalışmaların yaratıcı ve yenileyici olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu noktada feminist eleştiriyi diğer sanatsal disiplinler ve sosyal bilimler kavramları ile etkileşimli bir şekilde kullanmak veya kullanmayı denemek, feminist eleştiriye yeni ufuklar kazandıracaktır. Bu çalışmada feminist perspektiften yola çıkarak Jung’un toplumsal cinsiyet rollerini ve bu rollerin, kültürel ve mitolojik artalanlarını açıklamak için kullandığı arketip kavramından yararlanılacaktır. Arketip, Jung’un tanımladığı haliyle, kolektif bilinçdışımızda yer alan ve gündelik bilinci ve hayatı etkileyen bir ilk imgedir. Bu ilk imge ile Platon’un idea kavramı arasında kurulan benzerlik, kavramın anlaşılması açısından oldukça önemlidir. Nasıl ki Platon idea olarak tanımladığı nesnelerin yansımalarının oluşturduğu bir dünyada yaşadığımızı savlamakta ise, Jung da arketipler kişinin davranışlarında doğrudan yansımaları bulunan imgelerdir demektedir.

 

_MG_7427 _MG_7035 _MG_7025 _MG_6981 _MG_7229k _MG_7058 _MG_6988 _MG_7427